Çocukluk çağı sporcu sayısının artması ile menisküs yaralanmalarının çocuklar arasında
görülme sıklığı da artmıştır. Bu nedenle çocuklara özel yaklaşımlar gerektiği ve özellikle
görüntüleme sistemlerinde bazı dikkat gerektiren ayrıntıların olduğu zaman içerisinde
tanımlanmıştır.
Bir menisküs yaralanması genellikle ilk semptom olarak dizde ağrı, şişlik, hareketlerde
kısıtlılık ve dizde kitlenme ile kendini belli eder. Spora devam edemeyen ve kronik olarak
şikayetleri olan çocuklarımızda muayenemizde de menisküs yaralanmasından
şüphelendiğimizde MR görüntülemeye başvurarak menisküs yapısının ayrıntılarını görmeye
çalışıyoruz. MR sonuçlarında menisküs yaralanması tespit edildiğinde bunun tipi, yeri ve
uzunluğuna göre tedavi kararı alıyoruz. Burada özellikle belirtilmelidir ki, MR’ların çocuk diz
eklemine oldukça aşina bir radyolog ya da ortopedist tarafından değerlendirilmesi
gerekliliğidir. Çünkü çocukluk çağında menisküsün yetişkinlere göre daha fazla damar
içermesinin yarattığı sinyal değişiklikleri ve gelişim aşamalarındaki bazı farklılıklar yanlışlıkla
menisküs yırtığı ile karıştırılabilmektedir.
Menisküs yırtıklarında en temel yaklaşım ameliyatsız tedavi şansı varsa bunu kullanmak, eğer
o şans yoksa menisküs dokusunu koruyucu tamir yöntemlerini seçmektir. Özellikle
menisküsün dış kısmında oluşan ve özellikle kısa boylu yırtıklarda ameliyat gerektiremeyen
fizik tedavi yöntemlerine başvurmayı tercih ederiz. Ancak, diğer yırtıklarda çok küçük bir
yırtık değilse hemen her zaman yırtığın dikilmesi ile seçilen yöntemdir. Çeşitli dikiş
yöntemleri ile yırtık alanı dikilir ve arasının çocuktaki menisküsün yüksek kendiliğinden
iyileşme potansiyeline güvenilerek dolması ve sağlam bir menisküse ulaşmak hedeflenir.
Kompleks yırtıklar dediğimiz çok yönlü yırtıklar, dejenere menisküs yapısının üzerine gelişen
yırtıklar veya büyük kova sapı şeklindeki yırtıklar gibi bazı zor durumlarda ameliyat sırasında
yırtık kenarlarının kalitesine göre karar verilir ve maalesef bazen yırtık kısmın alınmasına
başvurulabilir.
Cerrahi tedavi sonrasında tıpkı cerrahi dışı tedavide de olduğu gibi fizik tedavi çok önemlidir.
Cerrahi sonrasında aynı düzeyde spora dönüş 4-6 ay sonra olmaktadır ve tüm bu süreçte
aşamalı bir şekilde planlanan ciddi bir fizik tedavi süreci çocuklarımızı beklemektedir.
Tüm sürecin güzel bir şekilde planlanması ve başarılı bir şekilde uygulanması sonrasında
çocuklarımızın eski sportif aktivite düzeylerine yeniden ulaştırılmaları ve spor hayatlarına
devam edebilmeleri mümkün olabilmektedir.